Klasikler

 


  Klasik okumayı çok severim diye yazıya başlayayım.Aslında çoğu kişi klasik okumayı sevmez lakin klasikler ölümsüz eserlerdir her yaşta farklı hisler yaşatır insana. Hangi klasikleri tavsiye edersin derseniz bu biraz zor derim çünkü o kadar güzel ve okunması gereken klasik var ki.Ama yine de okuduğum ve sevdiğim birkaç tane tavsiye edeceğim. :)
 
  Ona geçmeden önce birkaç düşüncemi de yazayım bizim toplumumuzda gerçekten iyi okurlar çok nadir. İyi okur derken neyi kastediyorum; gerçek okuma zevkinden bilgi birikime sahip iyi eseri kötü eseri ayırt eden kişilerden bahsediyorum. Günümüzde aylık işte otuz tane( Bu sayı tabi temsili) kitap okumuş ama bir bakıyorsun edebi değeri olmayan çerez yada çikolata kitaplar, çok kafa yormadan  da okunabilecek bir sürü kitap şimdi tabi ki çikolata kitap okumayın demiyorum ama hepsi bu kitaplardan olması beni iten bir neden. Bu düşünceme tepki verecek olanlar da olacaktır. Benim blog açma nedenlerimden biri de düşüncelerimi paylaşmaktı. Yani bunlar benim düşüncelerim.Benim de edebi olmasa da sevdiğim bir es verdiğim zamanlar olabilir bu konuda katı değilim ama gerçekten edebi değeri olmayan popüler kültürün dayattığı kitapları bana savunmazsanız sevinirim. Bunlar benim düşüncelerim ve bunun doğrultusunda paylaşım yapacağım.  Her toplumun okuması gereken temel eserleri vardır. Mesela İtalyan edebiyatında Dante okumadan olmaz ya da İngiliz edebiyatında Shakespeare. İzlediklerimizin birçoğu yozlaşmış bir kültüre neden olan ögeler içeriyor. Düşünmeyen bir toplum oluşturmaya başladılar ve evet başarıyorlar tebrik etmek lazım. Bir toplum nasıl yozlaştırılır, kendi değerlerine nasıl yabancılaştırılır, nasıl daha cahil olabilir bunu görüyoruz.
     Tabi ki ben demiyorum ki ben her şeyi biliyorum, çok iyi bir okurum. Aslında bu bir öz eleştiri aynı zamanda. Eğer saatlerce televizyon başında oturabiliyorsak, sosyal medya her şeyimizse.  Bence bizim kanayan yaramız eğitim. Eğitim düzelmediği sürece de bir şey bekleyemiyorum. Neyse, bu konuya girdik çıkamayacağız sanırım. O yüzden burada keseyim.









           1. Suç ve Ceza - Dostoyevski (Sosyal Yayınları - İş Bankası Yayınları)

 (Ben sosyal yayınlarından okumuştum gerçekten güzeldi. Bir tek kitap boyutunu sevmedim ama o da kitabı okurken unutursunuz.İletişimde bu konuda iyi bence. Ve bu romanı okumadan önce Yeraltından Notlar' ı okumayı unutmayın.Neden? Çünkü romanlarındaki düşüncelerinin alt yapısını oluşturuyor. )
       
          2. İki Şehrin Hikayesi - Charles Dickens

(İlk okuduğum klasik diyebiliriz bu kitap için. Charles Dickens'ı sevmeme neden olan kitap. Konusu da çok güzel tarihi bir olay çevresinde anlatılan bazı yaşantılar geçiyor kitapta. Tarihi olay da önemli tabi Fransız İhtilali: Fransız ihtilali'ni anlamak istiyorsanız tavsiye ederim okumanızı.Bu kitabından sonra da çoğu kitabını okudum, iyi yayınlar değildi o yüzden iyi yayınlardan da okumak istiyorum bunun için ya Can yayınlarından alacaksın ya da sahaflardan.Seriyi tamamlayacağım yani :))
         
          3. İnsancıklar - Dostoyevski 

(Dostoyevski' nin ilk eseri belki diğer romanlarına nazaran o hazzı vermese de Dostoyevski' ye merhaba demek için güzel bir tercih tabi diğer romanlarını muhakkak okuyun.)
       
          4. Madam Bovary - Gustave Flaubert

( Bu eserin Türk edebiyatında da etkisi vardır. İlk çeviri romanlardan birisi)

          5. Akdeniz - Panait Istrati

(Belki herkes sevmez fakat Akdeniz yolculuğunu sevmiştim.)


    Klasikler bitmez dediğim gibi yeri geldikçe de yazmaya devam edeceğim. Bunu yanı sıra Türk edebiyatından da klasik diyebileceğimiz ya da Türk edebiyatını anlamak için önemli olan eserleri de önereceğim.
                                                                                Sevgiyle kalın :)


Yorumlar

Popüler Yayınlar